İkidara gelen kim olursa olsun,

İlk işi kendine yakın bir  basın oluşturmaktır..

Bu, geçmişte de böyleydi,

Bugün de böyle..

Geçmiş'İn Ulus'u, Tanin'i

Sonrasının Tercüman'ı ve diğerleri...

Amaç, 

Muhalif olan basından daha fazla ses çıkartacak bir basın topluluğu oluşturup,

Kendine yakın olanı daha çok bağırtmaktan başka birşey değildir aslında...

Ancak dönüp baktığınızda,

Basının dizayn edilmesi,

Ne o zamanda,

Ne de şimdi kimsenin bir işine yaramamıştır...

Kısa vadede edinildiği sanılan kazanımlar,

Uzun vadede tam tersine dönmüştür...

Bugünün Karar Gazetesi yazarları,

Bir kaç yıl öncesinin en hızlı iktidar savunucuları değil miydi ?

Ne oldu?

Çıkarlar çatıştı, yandaşlar muhalif oldu !

Ya da,

A Haber'i artık kim izliyor ve ciddiye alıyor ki...?

Alın size en yandaş Sabah Gazetesi..

Tirajları yerlerde sürünüyor..

Yapılan yıkama yağlama öyle boyutlara geldi ki,

Okuma yazmayı bilen her vatandaş "Hadi ordan" çekiyor bu yayınlara...

Çünkü "abarttılar"...

Aynı şekilde,

Gerçek CHP'liler, solcular ne Halk TV izliyor ne Tele 1...

En radikali , yılların Cumhuriyet'i 20 bin satışı zor buluyor...

Sol'un kalesi Birgün 5-6 bin civarında...

Çünkü o'nlar da kendi cenahlarına sadece " rüyalar " anlatıyor..

Dolayısıyla, akıllı okur yemiyor bunları...

Bırakın basını dizayn etmeyi,

Siz basını dizayn etmek adına birilerini fonlayıp zengin ettikçe

O'nlar daha da fazlasını isterler...

Çünkü,

Çoğu kıt kanaat geçinen ailelerden gelen bu insanların en büyük korkusu,

Yeniden o günlerine dönmek olur...

Ve,

Tehlikeyi İlk sezdiklerinde de rüzgara göre yön değiştirirler...

Bir gün bakarsınız ki,

Yılların sakallısı,

CHP'li başkanın karşısına "sakalsız, bıyıksız" çıkar....

Gelelim Kocaeli'ne...

Geçmişte Ömer Polat adlı zat tarafından bu iş yapıldı, yapılmaya çalışıldı...

Ne oldu, ne faydasını gördü ki..?

Siz yeni Ömer Polat'lar çıkartmayın !

Adını yazmaktan aciz üç beş soytarıyı zengin etmekten başka,

Neye faydası oldu ?

Mesleğe, sektöre ne kazandırdı...?

Bir şeyler kazandırsaydı,

Kocaeli'nde bugün hala kendisi ya da Karaosmanoğlu koltuğunda  olurdu...

Demek ki dizayn işi bir halta yaramamış...

Bu kent de iş öylesine çığrından çıktı ki,

Tehdite, cinayete varan işler yaşandı...

Bakın !

Her kim ki bir iktidarı çok yağlayıp ballıyorsa, bilin ki onları ilk satacak olan da o'dur...

Bırakın gazetecilik yapılsın,

Eleştiri olacaksa olsun, 

Hakaret etmeden, küfür etmeden, ailesine, kişiliğine dil uzatmadan yapılan gazetecilik,

Yönetenlere de bu kente de zarar değil fayda sağlar...

Ötesi,

Bugün olduğu gibi bir grup  iktidar peşinden koşarken, diğer grup muhalefetin elindeki belediyenin  peşine takılır...

İktidarın yanında görünenlerin bir bazısı da,

"2023 de Ak Parti kaybeder mi acaba" diyerek vaziyet almaya çalışır...

O yüzden,

Şu kenti bu çöplerden temizleyin,

Temizleyin ki,

Gazeteler gazete gibi, yönetenler de yöneten gibi işini yapsın...

Sonuçta hem kent, hem vatandaş kazanır...

Selametle...