1 Aralık, her yıl Dünya AIDS Günü olarak anılır ve bu özel gün, HIV/AIDS konusunda farkındalık yaratmayı, dayanışmayı güçlendirmeyi ve HIV ile yaşayan bireylere destek olmayı amaçlıyor. İlk olarak 1995 yılında Dünya Sağlık Örgütü tarafından ilan edilen Dünya AIDS Günü, HIV/AIDS salgınına karşı küresel mücadeleyi destekleyen önemli bir platform oluşturulmuştur.

 Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Öğr. Gör. Selcan Arslan Özel, "Bu günün amacı,'HIV ile ilgili bilgileri yaygınlaştırarak yanlış bilgilerin ve önyargıların önüne geçmek, HIV ile yaşayan bireylerin haklarını savunmak ve toplumsal ayrımcılıkla mücadele etmektir' dedi. 

TEDAVİ EDİLMEDİĞİ TAKTİRDE...

Dr. Öğr. Gör. Selcan Arslan Özel, şunları söyledi;

"HIV (İnsan Bağışıklık Yetmezlik Virüsü), bağışıklık sistemini zayıflatan ve tedavi edilmediği takdirde AIDS’e (Edinilmiş Bağışıklık Yetmezliği Sendromu) yol açan bulaşıcı bir virüstür. İnfekte kan/kan ürünleri, korunmasız riskli cinsel ilişki ve gebelikle anneden bebeğe bulaşabilir. Virüs sosyal ilişkilerle, sarılma, aynı ortamda bulunma, havlu, bardak, çatal-bıçak vs ortak kullanımı ile bulaşmaz. HIV infeksiyonu artık tedavisi olan kronik bir hastalıktır ve düzenli tedavi ile hastalar normal yaşam sürelerinde yaşayabilmektedir. Onun için erken tanı ve tıbbi bakım altına girmek en önemli gerekliliktir. İnfekte kişilerin erken tanı alıp tedaviye erken başlamaları hem AİDS’ten korumuş olacaktır hem de başkalarına bulaştırıcılığı azaltacaktır. Onun için doğru bilgiye ulaşmak ve erken test yaptırmak çok önemlidir. Test yaptırmaktan ve test öncesi danışmanlık almaktan çekinilmemelidir.

RAPORA DİKKAT ÇEKTİ

Bu sene Birleşmiş Millletler HIV AIDS Ortak Programı (UNAIDS) tarafından hazırlanan '2024 Dünya AIDS Günü' raporu dünya genelinde HIV ile yaşayan ve risk altında olan herkesin insan hakları korunursa bir halk sağlığı tehdidi olarak AIDS’i 2030 yılına kadar sona erdirme hedefine ulaşılabileceğini gösteriyor. Raporun mesajı başlığında özetleniyor; 'AIDS’i sona erdirmek için doğru yolu izleyin (Take the rights path to end AIDS)'

CİDDİ SORUN

HIV infeksiyonlarına yönelik bilgilendirme ve farkındalık yaratma çabalarına rağmen, gelişmiş ülkelerde bile damgalanma ve ayrımcılık ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkmaya devam etmektedir. Damgalanma ve ayrımcılığa maruz kalma kaygısı da insanları HIV testleri yaptırmaktan alıkoymaktadır. Bu nedenle de HIV infeksiyonlarının daha sık görüldüğü risk gruplarında bile gönüllü test yaptırma oranları düşük kalmaktadır. Oysa HIV infeksiyonunun önlenmesine yönelik girişimlerin başarılı olmasında erken tanı ve tedavi kilit rol oynamaktadır. Sorunun daha fazla büyümeden kontrol altına alınabilmesi için başta gönüllü sivil girişimler olmak üzere HIV ile ilgili tüm paydaşların işbirliğini ve daha aktif roller üstlenmesini sağlayacak, bu konudaki etkinliklerin tabana yayılmasını kolaylaştıracak bir anlayışın benimsenerek gerekli düzenlemelerin yaşama geçirilmesi gerçekçi bir tutum olacaktır." (Haber Merkezi)