İYİ PARTİ KOCAELİ MV.LÜTFÜ TÜRKKAN’DAN ÇARPICI AÇIKLAMALAR

Türkkan, Bingöl’de geçen yıl Kasım ayında yaşanan olay ile ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı.
“O ŞAHSIN GALIZ KÜFÜRLERINE RAĞMEN BENIM BÖYLE BIR ŞEY
SÖYLEMEMEM GEREKIYORDU. HALA ÇOK ÜZGÜNÜM, BÖYLE BIR ŞEY
YAPMAMALIYDIM.”
“Küfrü savunmak mümkün değil. Kızmış olabilirim. O anda beraber yürüdüğüm o şahsın
ifade ettiği o galiz küfürlere rağmen benim böyle bir şey söylememem gerekiyordu. İlk o gece
de Türk milletinden ve kadınlardan özür diledim. Bunda da özür dilemekte hiçbir beis
görmedim. Hala üzgünüm o konuda. Böyle bir şey yapmamalıydım. Bu benim özeleştirim.
Siyasi sorumluluğumu da yerine getirdim. Grup Başkanvekilliği görevimi o gün bıraktım. Bu
meselenin üzerinde beni linç etmeye kalkan iktidarın şehitlik müessesesini bu kadar istismar
ederek, siyasete bu kadar alet ederek üzerinde tepinmesi ayrıca bir ahlaksızlık. Sebebini
söylemek istiyorum size. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Gerçekten her gün bir
veya iki tane şehit haberi duyuyoruz. Bu konuda da çok üzgünüm.”

“SONRA ÖĞRENDIM KI, O KIŞI İZMIR’DEN PROVOKE ETMESI IÇIN ÖZEL
GETIRILMIŞ.”

“5 Kasım 2021 tarihi. Biz, genel başkanımızla Bingöl'e gittik. Bir şahıs var. Sosyal medya
üzerinden ciddi anlamda hakaret değil, küfreden, cinsel fantezilerini bir başkasının üzerinden
deneyerek genel başkana uygulayan böyle garip garip ifadeler kullanan bir şahıs kalkıp orada
tekrar bağırmaya başladı. Bu daha önce de ceza almış zaten. Hakaretten dolayı. Bu şehit
yakını dediğiniz adam sosyal medyada da bol bol çıktı. Porno sitelerinde dolaşan, farklı
tercihleri olan bir arkadaş. Ben bunu tanımam. O gün de ilk defa görüyorum. Giderken bu
küfretmeye devam etti. Mesele orada kapandı ben de geldim özür diledim.”
“BU PROVOKATÖRÜN AVUKATI KIM? BURHAN ÖZKAYA. BURHAN ÖZKAYA
KIM? AK PARTI AFYONKARAHISAR MILLETVEKILI ALI ÖZKAYA'NIN
YEĞENI. HADISE TAMAMEN BIR PROVOKASYON ZINCIRI.”

“Ertesi gün bir şeyler öğreniyorum; bu şahıs, İzmir'den özel olarak oraya getirilmiş. Bu
mesele sadece provoke edilmek üzere getirilmiş. Provoke ettikten sonra da tekrar ertesi gün
VIP'den Ankara'ya getiriliyor. İçişleri Bakanlığı görevlileri tarafından karşılanıyor. Ankara
VIP'e de İçişleri Bakanlığı misafiri olarak getiriliyor. Kaldı ki bu şehit yakını dedikleri
arkadaşın, şehit diye bahsedilen kişinin de şehit olup olmadığı belli değil. Polis değil,
koruyucu değil, bu asker değil. 14 yaşında bir çocuk mayına basmış, vefat etmiş. Yıl 97,

aradan geçmiş 25 sene. Zaten olayın öznesi de şehit yakını değil, öyle bir vasfı yok. O bir
provokatör. Bu provokatörün avukatı kim? Burhan Özkaya. Burhan Özkaya kim? Ak Parti
Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya'nın yeğeni. Hadise tamamen bir provokasyon zinciri.
Kaldı ki bu şehit yakını diye bahsedilen arkadaşın şehitliği belli değil. Polis mi, asker mi,
korucu mu belli değil. 14 yaşında bir çocuk mayına basmış vefat etmiş. Aradan geçmiş 25
sene. Peki şehitse neden bir şehit mezarı yapma gereği duymadınız. Mayına basmış vefat
etmiş. Mayına basmış. Nereye gittiğini bilmiyoruz. Başka bir maksatla başka bir yere de
gitmiş olabilir. O konuda fikir beyan etmek istemiyorum. Zaten olayın özeti de bir komplo.
Bu tamamen Saray’ın İYİ Parti üzerindeki komplolarının bir parçası. Zincirin bir parçası.
Bizim bu konuyla ilgili bütün hassasiyetlerimiz devam ediyor. Bu komploların devam
edeceğini düşünüyoruz. Bu komplo ile beraber iktidar bunu bir fırsat bilip bir itibar suikastine
başladı.
İşlerimle alakalı, iş hayatımla alakalı mütecaviz girişimlerde bulundular. Hiç kimseye
yapmadıkları bir çok girişime muhatap oluyorum. Bir sanayici olarak yıllık 100 milyon $’ın
üzerinde ihracat yapan bir fabrikayı işlevsiz hale getirdiler. Bunların bir sebebi var. “Lütfü
Türkkan sen çok konuşuyorsun”. Buradan da söylüyorum. Bir dakika susarsam, bir tane geri
adım atarsam namerdim. Bizim dokunulmazlığımızı millet veriyor. Orada Ali Özkaya‘nın
başkanlığını yaptığı o heyetin benim dokunulmazlığımla ilgili yazacağı rapor hiç umurumda
değil.
Saraya boyun eğenlere itirazımız var. Sarayın kapı kulları var. Bunlar sadece kişiler değil.
Bizim demokrasi yolculuğumuz var. Ben kurumlardan bahsediyorum. Basındalar. İş
hayatında varlar. Sivil toplum kuruluşları da var. Yani biz bu demokrasi yolunda
mücadelemizi yürütürken, bu faktörlerden provokasyonlardan haberdarız, devam edeceğinden
haberdarız. Bilsinler ki; biz yolculuğumuza devam edeceğiz.
Şehide “kelle” diyenlerden, “karaktersiz şehit babaları var” diyenlerden, “üç beş tane gelen
şehitle memleketin gündemini değiştirmeye gerek yok” diyenlerden bizim burada alacağımız
hiçbir ama hiçbir ders yok. Bu konuda kimse bize ahkam kesemez var. Şehitler konusunda, bu
yaşa kadar geldim daha dün siyaset yapmıyorum. Türk milliyetçiliği konusunda, toplumun
ortak değerleri konusunda hassasiyetimiz belli. Daha yeni ortaya çıkmış bir adam değilim.
Onlarınki de belli, bizimki de belli. Bütün arkadaşlarım için aynı şeyi söylüyorum. Sakın ama
sakın bize bu konuda ders çıkarmaya yeltenmesinler.”
Türkkan canlı yayında Karagöz’ün gündeme dair sorularını da cevapladı.
Seçim Tarihi
“7 MAYIS, 14 MAYIS 21 MAYIS. NE DEĞIŞECEK? KIM OLURSA OLSUN BU
ADAY BIR ŞEY BELLI. CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN BIR DAHA
CUMHURBAŞKANI OLAMAZ, O NET.”
“Seçimlerle ilgili şimdi 7 Mayıs diye bir duyum var. 7 Mayıs, 14 Mayıs 21 Mayıs. Ne
değişecek? Aday kim olacak? Kim olursa olsun bu aday. Bir şey belli. Cumhurbaşkanı
Erdoğan bir daha Cumhurbaşkanı olamaz. O net. O belli. Anayasa bir daha buna müsaade

etmiyor. Anayasal suçun karşısında bir yaptırım vardır. O yüzden seçim zamanını öne
alıyorlar. Hangi tarihte yaparlarsa yapsınlar, asla ve kat’a seçilemez. Seçilemeyecek olan
belli. Seçilecek kim onu konuşalım.”

Aday Kim Meselesi
“Ben Sayın Akşener ‘i bu ülkenin cumhurbaşkanı olarak hayal ediyorum. Zarif, naif bir
Türkiye olur. Dünya güzelleşir emin olun. Bunu talep etmekten daha doğal bir şey olabilir
mi? Keşke olsa, benim de keşke böyle bir kudretim olsa da Sayın Akşener‘i ikna edebilsem.
İsterim, gerçekten çok isterim. Aday olarak, cumhurbaşkanı adayı olarak çıkabilse ülkenin
rahatlayacağını düşünüyorum. O kadın eliyle, o kadın ruhuyla ülkenin bu genel gerginlikten
kurtulacağını düşünüyorum. Türkiye’ye bir kadın elinin değmesi çok önemli.”