OKUL KAPISI ÜZERİNE DEVRİLMİŞTİ, MAHKEME KARARI ANNEYİ AĞLATTI

Okul yönetimine beraat, kapıyı yapan firmaya ise 24 bin TL para cezası verildi. Karara itiraz eden acılı anne, "Bizi mahvettiler, gözyaşlarımızın hesabı kim verecek? 14 sene sonra olan evladım gözümün önünden gitmiyor" dedi. Olay, 4 Ekim 2018 tarihinde Kocaeli’nin Derince ilçesi Deniz Mahallesi Mehtap Sokak'taki Turgut Reis İlkokulunda meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, 1. sınıf öğrencisi Mehmet Ali İşler (7), arkadaşlarıyla okul bahçesinde oynadığı sırada tuttuğu demir kapı aniden üzerine devrildi. Kilolarca ağırlıktaki demir kapının altında kalan çocuğu gören arkadaşlarının çığlıkları üzerine çevredekiler ve okul idarecileri olay yerine geldi. Mehmet Ali İşler'i demir kapının altından çıkaran çevredekiler, durumu 112 Acil Çağrı Merkezi'ne bildirdi. Olay yerine gelen sağlık ekiplerince ilk müdahalesi yapılan İşler, ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. Beraat kararı Soruşturma başlatılmasının ardından ilgili bilirkişi tarafından İşler'in ölümüne ilişkin okul müdürü ve nöbetçi öğretmen dahil 6 kişi kusurlu bulundu. Kocaeli 9'uncu Asliye Ceza Mahkemesi’nde "taksirle öldürme" suçu kapsamında görülen duruşmada geçtiğimiz hafta karar verildi. Mahkemede kapıyı yapan firmaya 24 bin TL para cezası verildi. Aynı zamanda okul müdürü, müdür yardımcısı ve nöbetçi öğretmenin aralarında bulunduğu 6 sanık da beraat kararı verildi. "Bizi cezalandırdılar, sanıkları ödüllendirdiler" Baba Selahattin İşler ve anne Reyhan İşler de bugün Kocaeli Adliyesi önünde açıklama yaparak, karara itiraz etti. Yaklaşık 3 yıldır dava süreci ile uğraştıklarını söyleyen baba Selahattin İşler, "Verilen karar çok yetersiz, beklediğimiz bir karar olmadı. Hem kapı yapan firma hem okul yönetimi ödüllendirildi. Cezayı biz almış olduk, bu kararı beklemiyorduk. Daha ağır bir karar bekliyorduk, ceza alacaklarını bekliyorduk. Bunu paraya çevirdiler. Öyle bir karar verildi ki, bu bizi çok üzmüştür, yaramızı dağlamıştır. Firmaya 3 yıl 4 ay gibi bir ceza verildi, daha sonra bu ceza 24 bin lira gibi bir rakama çevrildi. Bu bizi çok üzdü. Okul yönetimi beraat etti, okul müdürü, müdür yardımcısı, nöbetçi öğretmen hepsi beraat etti. Adalete güveniyoruz" dedi. "İtiraz edeceğiz" Baba İşler, üst mahkemeye başvuracaklarını belirterek, "İnşallah bir netice alacağımıza inanıyorum. Adalet yerini bulsun. Neye dayanarak böyle bir karar veriliyor anlamış değilim. Bizi cezalandırdılar, sanıkları ödüllendirdiler. Biz çocuğumuzu öğretmenlere emanet ettik. Ama maalesef sahip çıkmadılar. Ayrıca bu kararı verenlerin hiç evladı yok mu? Vicdanı yok mu? Merhameti yok mu? neye dayanarak böyle bir karar veriyorlar" ifadelerini kullandı. "14 sene sonra olan evladım gözümün önünden gitmiyor" Anne Reyhan İşler de, "3 seneden beri mahkemeye gidip geliyoruz ama istediğimiz sonucu alamadık. Bizi mahvettiler göz yaşlarımızın hesabı kim verecek? 14 sene sonra olan evladım gözümün önünden gitmiyor. Küçük çocuğum 'ağabeyim öldü' diyor. Adalete güveniyoruz, cezalarını çekmelerini istiyoruz. Çok az ceza verdiler, bizi mahvettiler. Bizi tekrar yıktılar. 3 senedir benim gözyaşlarım dinmiyor, her gün ağlıyorum" dedi. "İstinaf hakkımızı kullanacağız" Ailenin avukatı Hüseyin Keleş ise firmaya verilen 3 yıl 4 ay hapis cezasının 24 bin lira para cezasına çevrildiğini, bu paranın da 24 taksite bölündüğüne dikkat çekerek, şöyle konuştu: "Bu bizi çok yaralamıştır. Hem bizi hem aileyi çok yaralamıştır. Bunun dışında okul müdürü ve sınıf öğretmeni beraat etmişlerdir. Oysa ki dava dosyasına giren kamera kayıtlarında, durmadan çocukların o kapıyla oynadığı görülüyor. Bu kapı araç giriş çıkışlarına ayrılmış bir kapı olduğu için kilitli tutulması gerekiyor. Kapalı tutulması gereken kapı çocuklar tarafından oyuncak haline getirilmiştir. Bu bütün kamera kayıtlarında da görünüyor. Ama maalesef ki burada ne okul müdürü ne de öğretmenler bunun tedbirini almadı. Bununla ilgili hiçbir güvenlik önlemi almadı ve bunun neticesinde de bir olay gelişti. Bizce burada okul müdürü ve nöbetçi öğretmenin hatası ve ihmali var. Bu ihmallerin bilirkişi raporuna yansımasına rağmen maalesef beraat ettirilmiş durumdalar. Tabii ki bu hukuksuz karara karşı biz istinaf hakkımızı kullanacağız ve gerekli itirazlarımızı yapacağız, bir üst mahkemeye başvuracağız"