LASTİK İŞ havuz

RAMAZANDA BESLENME NASIL OLMALI?

SAĞLIK 10.03.2024 - 11:23, Güncelleme: 10.03.2024 - 11:23
 

RAMAZANDA BESLENME NASIL OLMALI?

Kocaeli Şehir Hastanesinde görev yapan uzman diyetisyen Sevil Kardeş, On bir ayın sultanı olarak adlandırılan Ramazan ayının gelmesi ile birlikte oruç tutmaya başlayan vatandaşlarımız için önemli beslenme önerilerinde bulundu.

Her zaman olduğu gibi ramazan ayında da sağlıklı beslenmenin önemini vurgulayan Sevil Kardeş “Porsiyon kontrolünüzü sağlayın. Unutmayalım ki vücudumuzun ihtiyacı kadar beslenirsek hem sağlığımızı korur hem de gıda israfının önüne geçeriz. Oruç tutarken değişen beslenme düzenimizde bazı hususlara dikkat etmek gerekir. Ramazan ayında öğünleri genel olarak sahur, iftar ve iftardan 1-2 saat sonra bir ara öğün şeklinde düzenlemek tek bir öğüne yüklenmenin önüne geçerek daha dengeli beslenmeyi sağlayacaktır. Oruç tutan kişinin özellikle sahur öğününü atlamaması gerekmektedir. Sahur yapmayanlarda uzun süre açlık ve susuzluğa bağlı kan şekeri düşüklüğü, zihin durgunluğu, dikkat dağınıklığı, baş ağrısı, yorgunluk ve günlük hayatta verimsizlik gibi problemler daha fazla yaşanmaktadır. Uzun süre tok kalabilmek adına sahurda proteinden zengin besinler tüketmeye özen gösterilmelidir. Süt, yoğurt, peynir, yumurta, ceviz ve tam tahıllı ekmekler gibi besinlerden oluşan hafif bir kahvaltı yapılabilir ya da çorba, zeytinyağlı yemekler, yoğurt ve salatadan oluşan bir öğün tercih edilebilir. İftarda ise birden yüklenmemek, besinleri iyi çiğnemek ve hafif besinleri tercih etmek gerekir. Beynimize tokluk sinyalinin besin alımını takiben 15-20 dakika içinde oluştuğunu düşünürsek hızlı yediğimizde porsiyon kontrolünü sağlamakta güçlük çekeceğimizi ve kilo alımına zemin oluşturacağımızı unutmamalıyız. Bunun için öncelikle 1 bardak ılık su ile orucumuzu açıp, akabinde 1-2 hurma ve 1 kase çorba tüketmek ve sonrasında 5-10 dakika beslenmeye mola vermek uygun olacaktır. İftarda çorbadan sonra az yağlı et yemeği, zeytinyağlı sebze yemeği ve salata ağırlıklı beslenmeyi ön plana alıp aşırı miktarda karbonhidrat alımından kaçınmalıyız.” dedi Açıklamalarına devam eden Uzman Diyetisyen Sevil Kardeş “Özellikle pirinç pilavı, makarna, ramazan pidesi gibi besinleri ölçülü tüketmek bunların yerine bulgur, kuru fasulye, nohut, tam buğday ekmeği gibi besinleri tercih etmek gerekir. Aşırı yağlı, tuzlu ve ağır yemekler ile hamur işlerinden uzak durmak gerekmektedir. Izgara, haşlama, fırın, buğulama gibi sağlıklı pişirme yöntemleri ile hazırlanan yemekleri tercih etmeliyiz. Ayrıca genel olarak tatlı tüketimi eğilimimiz ramazan ayında arttığı için hamurlu ve şerbetli tatlılardan uzak durmalıyız. Haftada 1-2 günü geçmemek kaydıyla dondurma, güllaç, muhallebi gibi sütlü tatlılar; incir, kabak, ayva gibi meyveli tatlıları tercih edebiliriz. Ramazan ayında susamasak dahi sahurla iftar arasında günlük ortalama 1,5-2 litre su tüketmeye özen göstermeliyiz. Sıvı tüketimini arttırmak için kafeinli içecekler yerine şekersiz meyve kompostoları, süt, ayran, cacık, sade maden suyu, taze sebze-meyve suları, kuşburnu ve ıhlamur gibi bitki çaylarını tercih etmeliyiz. Ramazan ayında sık karşılaşılan kabızlık problemini önlemek için günde en az 2 porsiyon mevsim meyvesini çiğ ya da komposto şeklinde tüketmek, yemeklerde salata yemek ve bol sıvı tüketmek faydalı olacaktır. Son olarak ramazanda kilo almamak ve sindirime yardımcı olmak adına iftardan 1-2 saat sonra kısa yürüyüşler yapmak hem bedeninize hem ruhunuza iyi gelecektir.” diyerek sözlerini sonlandırdı.
Kocaeli Şehir Hastanesinde görev yapan uzman diyetisyen Sevil Kardeş, On bir ayın sultanı olarak adlandırılan Ramazan ayının gelmesi ile birlikte oruç tutmaya başlayan vatandaşlarımız için önemli beslenme önerilerinde bulundu.

Her zaman olduğu gibi ramazan ayında da sağlıklı beslenmenin önemini vurgulayan Sevil Kardeş “Porsiyon kontrolünüzü sağlayın. Unutmayalım ki vücudumuzun ihtiyacı kadar beslenirsek hem sağlığımızı korur hem de gıda israfının önüne geçeriz. Oruç tutarken değişen beslenme düzenimizde bazı hususlara dikkat etmek gerekir. Ramazan ayında öğünleri genel olarak sahur, iftar ve iftardan 1-2 saat sonra bir ara öğün şeklinde düzenlemek tek bir öğüne yüklenmenin önüne geçerek daha dengeli beslenmeyi sağlayacaktır. Oruç tutan kişinin özellikle sahur öğününü atlamaması gerekmektedir. Sahur yapmayanlarda uzun süre açlık ve susuzluğa bağlı kan şekeri düşüklüğü, zihin durgunluğu, dikkat dağınıklığı, baş ağrısı, yorgunluk ve günlük hayatta verimsizlik gibi problemler daha fazla yaşanmaktadır. Uzun süre tok kalabilmek adına sahurda proteinden zengin besinler tüketmeye özen gösterilmelidir. Süt, yoğurt, peynir, yumurta, ceviz ve tam tahıllı ekmekler gibi besinlerden oluşan hafif bir kahvaltı yapılabilir ya da çorba, zeytinyağlı yemekler, yoğurt ve salatadan oluşan bir öğün tercih edilebilir. İftarda ise birden yüklenmemek, besinleri iyi çiğnemek ve hafif besinleri tercih etmek gerekir. Beynimize tokluk sinyalinin besin alımını takiben 15-20 dakika içinde oluştuğunu düşünürsek hızlı yediğimizde porsiyon kontrolünü sağlamakta güçlük çekeceğimizi ve kilo alımına zemin oluşturacağımızı unutmamalıyız. Bunun için öncelikle 1 bardak ılık su ile orucumuzu açıp, akabinde 1-2 hurma ve 1 kase çorba tüketmek ve sonrasında 5-10 dakika beslenmeye mola vermek uygun olacaktır. İftarda çorbadan sonra az yağlı et yemeği, zeytinyağlı sebze yemeği ve salata ağırlıklı beslenmeyi ön plana alıp aşırı miktarda karbonhidrat alımından kaçınmalıyız.” dedi

Açıklamalarına devam eden Uzman Diyetisyen Sevil Kardeş “Özellikle pirinç pilavı, makarna, ramazan pidesi gibi besinleri ölçülü tüketmek bunların yerine bulgur, kuru fasulye, nohut, tam buğday ekmeği gibi besinleri tercih etmek gerekir. Aşırı yağlı, tuzlu ve ağır yemekler ile hamur işlerinden uzak durmak gerekmektedir. Izgara, haşlama, fırın, buğulama gibi sağlıklı pişirme yöntemleri ile hazırlanan yemekleri tercih etmeliyiz. Ayrıca genel olarak tatlı tüketimi eğilimimiz ramazan ayında arttığı için hamurlu ve şerbetli tatlılardan uzak durmalıyız. Haftada 1-2 günü geçmemek kaydıyla dondurma, güllaç, muhallebi gibi sütlü tatlılar; incir, kabak, ayva gibi meyveli tatlıları tercih edebiliriz. Ramazan ayında susamasak dahi sahurla iftar arasında günlük ortalama 1,5-2 litre su tüketmeye özen göstermeliyiz. Sıvı tüketimini arttırmak için kafeinli içecekler yerine şekersiz meyve kompostoları, süt, ayran, cacık, sade maden suyu, taze sebze-meyve suları, kuşburnu ve ıhlamur gibi bitki çaylarını tercih etmeliyiz. Ramazan ayında sık karşılaşılan kabızlık problemini önlemek için günde en az 2 porsiyon mevsim meyvesini çiğ ya da komposto şeklinde tüketmek, yemeklerde salata yemek ve bol sıvı tüketmek faydalı olacaktır. Son olarak ramazanda kilo almamak ve sindirime yardımcı olmak adına iftardan 1-2 saat sonra kısa yürüyüşler yapmak hem bedeninize hem ruhunuza iyi gelecektir.” diyerek sözlerini sonlandırdı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve kocaeliyenihaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.